Aşk sınırları olan ve girilmesi kadar çıkılması da kolay olmayan bir gizemli ülke. Önce o sınırlara yaklaşarak etrafında birkaç tur atıyorsunuz ve başka b..
gelişini kutlayamadan gidişinin yasını tutuyordum yaraya tuz basa basa... vahşi kurtlara kendimi parçalatıyordum bile isteye sunaklar güvercin kanında ..
Dağın gölgesi; hayallerimi, suda canlı gibi gösteren bir an kadar gerçek. Evrenin bütün yükünü çeken acımtırak ahenk, biri utangaç biri gizemli iki yaban..
Güneşten önce uyanmasam günüm eksilir Yüzüm ekşir ilişme bana Daha çıkıp çöplerden ömrümü toplayacağım Çuvala atacağım artığını şehrin ..
İnsanoğlu kendini avutmak için yüreğinin en dulda yerinde içsel bir salıncak kurar. Burada oluşan duygu helezonlarının gelgitleriyle gönül çıramızı..
Güneşin parlak ışıklarıyla yanarlı dönerli yansımalar oluşturduğu şeker pancarı yaprakları, zümrütten bir deniz gibi yaz ortasının meltemiyle dalgalanı..
Sen bilemezsin ki Açlığı susuzluğu Halsizliği yorgunluğu Şiirdeki sonsuzluğu Şarkıdaki sonsuzluğu Sevdadaki sonsuzluğu Yaşamdaki sonsuzluğu ..
“Herkesin hayattaki amacını yakalayıp onu yaşaması gerekirken, herkes belli görevlerle yaşıyor, herkes eşitsizliği hissediyor, herkes öbürünü kıskanı..
Uçurumlarla kaplı, tümsekli ve oldukça dik yokuşlu, rampa bir çıkmaz sokağın önü… O sokakta bir başına, loş kuytularda tozlu huzmesini kusan sokak lambası..
Sessiz bir yolculuğa çıktım kimse görmedi beni Ardımda viran bir bağ, yetim bir koğuş bıraktım Yıllar yıllara karıştı uzak şehirlerde Göç oldu, ..
Gitme… sonbahar oluyorum sonra… Önce yapraklarım sararıyor… Ardın sıra, Dökülüyorum hayat denen ağaçtan, Bir bir yalnızlığa… &nbs..
Hezeyanım oldun, Bir hayli duruldum Sahipsizdi yurdum, Çaresizdim... sustum Ansızın kaplarken..
Gözüm bir yerden ısırıyor burayı Aşinayım anlattıklarına da... Doğacak en aydın sabaha, Geceden tutsak kalmak değil mi bu yine İlk defa okumuyorum bu ..