O vakitlerde kız çocukları için ayrı program yapılmaz, anneleri nereye giderse oraya intikal ederlerdi. Ölü evi, düğün evi, çarşı pazar, sabah kahvesi,..
O vakitlerde bir kadının çanta kullanması bir modernlik, bir zenginlik göstergesiydi. Tarımla geçinen kırsal kesimlerde çantalı hanımlar yadırganır: “Kapa..
Mahinur teyzeyi her görüşümde gönlümü bir sıcaklık kaplıyor. Bana içini dökse, o küllenmiş hatıralarını anlatsa diyorum. Bir açılsa, bir dökülse, kaç tane..
Yağmurun pıtırtısı kiremit damdan ancak bu kadar güzel gelebilir. Kiremitlerin arasına sıkıştırılan tenekeler ayrı tıkırdar, bacanın üstüne kapanan sac..
Çocukluk yıllarımda, zamanın ihtiyaçlarına göre sokaklardan geçenler çeşitlilik arz ederdi. Mesela; Kurban Bayramı yaklaşınca kalaycılar görünmeye başl..
“Eskici geldi eskiciii! Demir, bakır, alüminyum eskileri alıyom, eskiciiee!” Günümüzdeki geri dönüşüm kutularının henüz arz-ı endam etmediği yet..
“Bohçeci geldi haanımlar, bohçecieee!” Bu sesi duyduğum zaman korkar, sağa sola saklanırdım. Çünkü annelerimiz bizi “ Yaramazlık yaparsanız, b..
Sakin sakin uyuyan bir kedi gördüğümde, kömür kokan sobalı evler gelir gözümün önüne. Hemen ardından rengârenk yünlerden, sevdikleri için kazak ören bi..
Sizi bilmem ama benim pek hoşuma gidiyor çarşı pazar şu sevgililer günü hengâmesinde! Vitrinlerde balondan pastaya, mumdan fincana, pelüş ayıcıktan iç ..