Sonsuzluğa taşıdım gözyaşlarımı Bin asırdır münferit yaşıyor ruhum İnsanlık insanlıktan uzak durduğu yerdeyim Sonların başlangıç olan bir evren ..
Başladı bir evrenin serüveni Gecenin dördünde astım kendimi Yolları ayrılıyordu ruhum ile bilinçaltımın Bir sabahında mızıkalarda ölüm ayrılığı ..
Titrek bir yalnızlık Satürn halkasında ayaklarımı salladım Dolunay vardı geceye peşkeş çekiyordu Damarlarındaki kanlar durmuş bir vaziyet..
Balonum uçurumdan yuvarlandı Sessizliğim sensizliğini doğurdu Kül almaz bir yanım Bir yanım yaş biz üzüm salkımı Dinamit patladı yüreğimde ..
Anne rahminden düştüğümüzden beri Bir yanımız yalnızlığa büründü Ölüm ateş gibidir Beni yaka yaka ruhumu çıkartır Saçlarımı cesur bir rüzgâr tarar ..