küçük küçük bulutlar buz dağlarıydı etekleri griye çalan uzak dağların doruklarında allısı pembelisi güllerin sıkışmış bahçe ar..
geceden topladıklarını serperek geldi uykusuz yorgun sağ eli sol elinde götürüp dudaklarına öptü sol göğsü üzerine koydu ansızd..
bir kus yuva yaptı anlık çarptı deli bir rüzgâr ateş etti avcı yüreğimde taze bir yara kirpiğinden süzülüp geldi ok ılık bir aksam..
ağaçlar sessiz ışıksız gece sıkışmış ruhum dört duvar arasına ne bir yıldız ne ay çatılarda oynaşıyor yarı baygın sonbahar ..
bugün seni her günkü günden çok özledim sevgilim çisi çisi yağmur vardı soğuk damlalar kirpiğime vururken yüreğim kıpır kıpır ..
Hey be iri yarı heybetli Koca burunlu kalın kaşlı Arnavut Ali Eğri belini Selanik İstanbul hattımı büktü Yoks..
Saçak altları sığınaktı Deli yağan yağmura Bir çocuk bayramlık tüfeğiyle Yağmur vuruyordu delice Atış atış üstüne isabetsizdi Bir damla bile vur..
yalnızım demiştin bu seyahatte göçmen ruhlu isterikli kadın mesajların koç ayına gelmiş koyun çığlıklarıydı saat on ikiyi ..
dert yumağıydın sesinde seni bulduğumda yüreğinden açılan kapıydı gizlerin ve düşlerinde taşıdığın dura dura konuşurken kelimeler asılırdı boğazı..
senden asla kopmayacağım yüreğimin bozkırlarında düşüncelerimi işgal edensin büyük bir zevkle gitme bende kal sensiz anlam bulmaz bu hayat mut..
dudaklarını özledim ince ve narin kollarım sarmalarken özlemle bir buse bir dünya yarattı gözlerinde tebessümünde kirpiğine takılı kaldı gözlerim ..
gökyüzü mavi libasını giymiş denizde öyle havuz başında yakamozlar raks ediyorlar esenle başım mı dönüyor dünya mı sek içtim çarpıldım mı yoksa b..