toprağın muhteşem doğurganlığıyla
sonbahar da uykuya dalıp baharla uyanan
bir meyve ağacıyım yaratılan
ve de yaratan
adım erik elma kaysı vs.
güzün yaprağım dökerim sert esen rüzgarlarla
çiğ düşer çırıl çıplak kalır dalım bedenim
çırıl çıplak kalır doğa
yağmur kar yağar üzerime
beyaz gelinlik giyer dallarım
sarılır çillerim toprak anaya
sarmaş dolaş kış uykusuna yatarım
soğuk kış aylarının ardından
cemre düşer havaya toprağa suya
ısınır toprak güneşle kan değişimi olur
çillere su yürür bereketlenir
güneş su ve toprak
canlanır beden canlanır doğa
bir devinim yeniden doğuşta
yeşerir yemyeşil her yan
burçlarda tomurcuklanır çiçekler
her meyve de ayrı ayrı açar çiçek
doğanın her tonunda ayrı ayrı renk
sarı mavi kırmızı siyah beyaz
ülker ve kırağı vurmaz ise
bol güneş yağmur verimli toprak
meyveye durur çiçek zamanla
çağla koruk fidan büyür
güneşten çalınan renklerle
olgunlaşıp yener hale gelir yemişler
kimi hoyrat ellerde kimi titizlikle derilir
farklı renklerde farklı tatlarla meyveler
toplanıp pazarlanır bin bir emekle
sunulur doğa canlılarına
vitamin olur gelişip büyümelerine
ilaç olur tedavi eder
güneşin yakıcı sıcaklarıyla
susuz kalır toprak ana ve doğurdukları
zamanla sararıp kurur dökülür yaprağı
mevsim rüzgarlarıyla
kuruyan ağaçlar yakacak olur
kalan yapraklarda dökülür birer birer
kışa hazırlık bağ bozumu
güneş küser uyku mevsimi başlar
meyve veren ağaç taşlansa da
sizin besledikleriniz vefa gösterip
olur olmadık ağaç yerine dikse
şehir sokaklarına çocuklara hediye