şule yusuf şule yusuf

Rüyasını Unutan Nehir

Rüyasını unutan bir nehirdi kuyu
küskündü, suskundu 
gölgesinde uyudu Yusuf’u özleyen bir öksüz ağaç
kök salmadı
döl saldı zamana

Gugukçuk…  gugukçuk…
kırık kanatlı bir yusufçuk
dönüp durdu çölün çemberinde
gün yüzü görmemiş sırlar sızdı suya

Kardeş eliyle atılmıştı diplere
nehir  bundandır dönmedi yatağına
rüyasını unuttu
ruhsuzdu  akış ritmi 
yönü rüzgârlara küstü

Yol, azizliğe soyunmuştu 
diz çökerken ses saldı içindeki yara
yavaşça yansıdı
ve kuyu, açıldıkça hamûştu
sustukça bir ışık
derin göğe bakan bir içti
Züleyha…

devamını oku