Sular yükseliyordu…
Muhakkak içine çekecekti kurak toprak
Sert katı bir tohumu sürükleyip getirecekti nehir
Bir kuş tevekkülle didikleyip eşecekti toprağı
Tohumun kalbi çatlasındı artık
Vermeyecekse bir gül yahut umut
Uzun kışlar soğuk savaşlar sürecekti içinde
Tırnaklarını geçirircesine bir yüreğe
Sevecekti illaki kökünü önce oraya oraya büyüyecekti
Yaşamak için kaç nesildir ölmüş ölmüş dirilmişken
Sevilmeden sevmeyeceğim
Güvenmeden ölmeyeceğim ritmindeydi nefes alış verişi
Zamanın yokluğunda yaşayan bir leylaydı
Günsüz bir gecenin fecre yakınlığında bekledi
İçi dar’dı toprak yar’dı bağrını
Güneş içini ısıttı bir nisan günü
Bir sonun başlangıcı oldu Sera
Onabakançiceği oldu