her şey eğime boyun eğerken
seni bu dağlara getiren nedir söyle
sislerde titreten
patikalarda terleten
nedir
oysa arkanda bıraktıkların öyle ağır ki
kentleri yıkar ah etseler peşinden
yolları bağlar birbirine
ve gözlerinde
insanlık ağlar
herkes rengini sererken ortalığa
senin bu suskunluğun nedir söyle
haykırışlarını kesen
dilini düğümleyen
nedir
oysa biriktirdiklerin öyle ağır ki
gezegenleri doldurur dökülseler içinden
yörüngeleri yeniden çizer
ve yüreğinde
yıldızlar söner