Selam Arkadaşlar. Ben Esma. 15 yaşındayım. Bir çocuk psikiyatri hastasıyım. Geçen sene ağustostan beri tedavi görüyorum. Hastalığımın ismi: OKB. Temizlik takıntım var. İki tane ilaç kullanıyorum. Hastalığım ileri düzeyde değil. Şimdi size olayı en başından anlatacağım.
Benim bazı şikayetlerim vardı. Şikayetin neydi, diye sorarsanız, nefes darlığıydı. Bu yüzden çok fazla doktora göründüm, hiçbir şey çıkmadı. Beni çocuk psikiyatriye yönlendirdiler. Biz de annemle gittik . Çocuk hastanesine girdiğim günleri sanırım hiç unutmayacağım. Bu arada en büyük destekçim olan anneme kardeşime teşekkür ediyorum. Çocuk hastanesinin sensörlü kapısından içeri girdik. Hemen karşımızdaki sekreter ablalar bizi çocuk psikiyatriye yönlendirdi .Etrafımızdaki gri mor koltukları geçerek hastaların çağırıldığı kapının önüne geldik. İsmimiz okununca da içeri girdik. Bu benim psikiyatriye ilk gelişimdi. Kapıdan içeri girdiğimde korku hissettim. İçerde sarı saçlı güzel bir abla ve yanında kahverengi saçlı kahverengi gözlü bir abla duruyordu. Dışardaki koltukların aynısından içeride de vardı. Oturdum. Doktorla tanıştım. Sonra hastalığım hakkında konuştum. Ben televizyon kumandasına kapı kollarına ve pencere kulplarına dokunamadığımı söyledim. Doktorlar bana yardımcı olacaklarını söylediler. Benimle hastalığım hakkında uzun süre konuştular. Sonra sarı saçlı abla ,Öykü Abla ,beni bir masaya götürdü. Burada okul, annem ,babam gibi şeylerin benim için ne anlam ifade ettiğini bildiren bir form doldurdum. O günkü muayenem tamamlandı. İki hafta sonra tekrar görüşmek üzere eve döndüm.
Eve geldikten hemen sonra doktorun dediklerini yapmaya, takıntılarımdan kurtulmaya başladım. Ellerimi daha az yıkamak için çabalıyor ve nefes darlığımı azaltmak için nefes egzersizleri yapıyordum. İki hafta sonra tekrar hastaneye gittik. Bu sefer bir erkek doktor vardı. Yanında ise Öykü Abla ve bir abla daha duruyordu. Doktorla uzun süre konuştum. Doktor bana ne düşündüğümü sordu. Ne düşünüyordum da kapı kollarına pencere kulplarına dokunamıyordum. Bunu daha önce hiç düşünmemiştim. Bunu biraz düşünmemi istedi, bana ilaç yazmayı teklif etti. İsteyip istemediğimi sordu. Demek ki başıma gelecekleri sezmişti. Ben istemediğimi söyledim. Böylece bu kontrolümde tamamlanmış oldu.
Birkaç gün geçtikten sonra ben bir yerlerin temiz olup olmadığını düşünmekten uyuyamaz buldum kendimi. Hal böyle olunca annemle doktorun yanına gittik. Doktor bana ilaç yazdı. O ilaç bana çok sonra iyi geldi. İki hafta sonra tekrar kontrole gittik. Bu kez geçen seferki kontrolümde Öykü Ablanın yanındaki doktor benimle konuştu. O zaman ilaç etkisini göstermemişti ve ben hala uyuyamıyor yemek yiyemiyordum. Bu durum ilaçla birlikte düzelecekti. Beyza Abla konuştu beni rahatlattı. Bana birtakım öğütler verdi. Ben bu öğütleri dinledim. İki hafta sonra ben psikiyatriye daha farklı bir insan olarak gittim. Artık takıntılarımın birçoğundan kurtulmuştum. Yemek yiyebiliyor, doğru düzgün uyuyordum. Beyza Abla beni tebrik etti. Bundan sonra erkek doktorla hiç konuşmadım. Artık genellikle Beyza Ablayla o yoğun olduğu zamanlarda Öykü Ablayla konuşuyordum. Bu iyilik halim bir süre böyle gitti. Beyza Abla bunun bir süreç olduğunu ve kendimi kötü hissedebileceğimi söylerdi. Demek ki şu anda bana olan da buydu. Tekrar eski halime dönmüştüm. Yemek yiyemiyor uyku uyuyamıyordum. Bu böyle bir süre devam etti. Bana bir ilaç daha yazıldı. O günlerde yani kötü günlerimde defterime
şu notu düşmüştüm. Okumak ister misin?
…
İştahım düzeldi. Daha mutlu bir insan oldum. Midem bulanmıyor. Nefesimin daralması azaldı. Uyuyabiliyorum. Ellerimi bileklerden yıkıyorum. Canavar artık ellerin pis demiyor. Düşüncelerim genel olarak azaldı. Yaşama sevincim geri geldi. İşte böyle arkadaşım. Ben iyileştim. Şu ana kadar eskiye dönmedim. Dönmeyeceğim. …
Beyza Abla artık düşüncelerimle baş etmeyi öğrendiğimi söylüyor. Sana her hastane ziyaretlerimin ardından son gelişmeleri anlatacağım. Son olarak bir şey daha söyleyip sana görüşürüz demek istiyorum. Benim yaşama sevincim azalmıştı. Hiçbir şey yapmak istemiyordum. En çok yapmayı istediğim şeyleri bile yapmıyordum. Ama şimdi iyiyim. Günün birinde ilacı bile bırakabilirim. İlacımı bir gün bırakır mıyım bilmiyorum ama Beyza Ablayı ve Öykü Ablayı ziyareti bırakmayacağım.
Sanırım o çok kötü olduğum, onlardan yardım istediğim günü de unutmayacağım.