gökler bile kapanır
göğsünden vurduğunda yıldırımlar
yağmuru yüreğine iner
yağan olmaz
çatlar içten içe çivit mavisi
bulut olmaz
her düşüşte içe yürür yaralar
kazıldıkça sızar hüzme hüzme
yanmayı susan
külleri öpen
oy toprak başa
duasını unutan
zamana kök salmış sabır ağacı
mühürlenmiş kuyunun yusufçuğusun
yüzünü hatırlayan bir ayna bul
senden gayrısını sana veremem