-bir his aralık’ı-
bir içli yalnızlık döner durur başında
eli kaşınsa şimdi para gelecek der
oysa hep kimsesizlik pişer fakirlik aşında
kafası kapıya çarpsa son yolculuk zanneder
yatağı somyadan yastığı bir parmak toz
feri dahi yanmaz gözleri hep gecedir
yorganı bitli pamuğu bir avuç buz
kırık tezenesi türküler közlü hasrettir
ne zaman geçmek ne de durmak ister
var mı umutla üflediğin nefesten daha bahtlı
ki koca dağları oynatır aşkla yerinden
kalkmaz acılar akşam battığı yerden
uyanmaz üç avuç suyu çarpmadan yüzüne
güneş çakmadan kibriti gün senetle başlar