uykunun sazlığında boy verirken rüyalar
utandı yosunlarım su altına saklandı
yüzleştim yüreğimle hem de onun yüzüyle
güneşin diliyle ışıdı cümlelerim
bülbül dala konmuştu gülüm ballar tadında
kar oldum bahar oldum yaz oldum dağlarıma
gerçek oldu hayallerim sımsıcak sarmaladı
gökyüzü mavisini yalnız bize sakladı
nasıl başladıysa rüya öyle bitmedi masal
sis ve siren birlikte ruhumu tırmaladı
uzadı yas müziği puhu kuşunun
taşla doldu denizim yer gök kan revan
gözyaşlarım tuzunda tanrısını aradı
tanrı parmak salladı
aşk sana yasak dedi
bir top hiçlik yolladı açılan avucuma
bekle biraz sabrını kendimce sınıyorum
güzel günler çiziyorum öbür hayatta sana
ruhunu yaralama dik dur boşa ağlama
tanrıyı dinlemek gerek o her zaman doğrudur
yol verir yolu-verir isterse taş koyuverir
hikmetinden sual olmaz
koyduğu taş bakarsın sevgili sunuverir
çiçeğim elimde başımda taç baharı yola saldım
kendime serilmiş kuru
bir bohça çeyiz kaldım