elizya alminya elizya alminya

Kırık

kanadı kırık melek
kadere imanın 
bitirimi virane aşk
aşk baygın
baygınlık ruhunda yorgunluk
hayata olan inancın
labirent dolambaçlı
kaybolmuş yolunda taşları
taşları vicdanına konduran
karmakarışık yaşama
yaşama gelgitliğinden 
kelimeleri sığdıramadım kağıda
ya da 
sığarken bunaldı anlam
bir infilak sessizliği
hüzün derin 
derince kabus dolu uykuda
umutlar kervanına 
uzaktan yetişme 
çaresizce
çaresizce uzaktan 
aydınlık gökyüzü karanlığında
sarıp kuşatıyor sıkıca çaresizce
çaresizlikle
çocuksu bakan gözlerim
umarsızca
inatla yolunda
çölleri geçme telaşı
sarıyor yorgun
yorgunca düşkün
prangalar ayaklarımda 
kuytu köşe de elleri kelepçeli
bir ses dalgası ulaşıyor
ses dalgası beynimi keşifte 
bir ses keşmekeşesi
solgun dalgın bakışlar içinde 
azgın kalabalığın 
duyumsuzluğunda
kayboluyorum
aldırmadan 
duymaya çalışan algım
canı sıkkın sakinliği ile 
anlamaya çalışıyorum o an
acılar yakıyor ağaçları
vakitsiz geçen kuşların
nefessiz havası
sarıyor bendimi
ikaz ederken 
vuruluyor insan gönlünden 
bir hayırhah olma 
tebessümü
güller aksediyor
rüyalar alemine 
azap veriyor maceralar 
kuru bir dal 
susuz sessizce
yitip gitmiş bu alemden 
uzun uzun yazılmış 
bir şiirin etkisinde
anlar mıydı
güzelliği 
anlar mıydı
yaşamın pozitifliğini
o anlar mıydı beni
ya ben onu
üç beş yaşam dinginliği
gökyüzünde 
“ya sabır” zikri 
dilimde dolanıyor
dolanıyor hücreleri sarıyor
mistik kokusu fısıltılarda 
kiklon fırtınası
darmadağınık kağıt hanesi
arıyorum bir esbap
vurulgan her yer
yıkık dökük her şey
merak sarıyor düşünceleri 
ölüm allahın emriydi 
unutulmak var mıydı
ölüm allahın emriydi
ayrılık olur muydu

devamını oku