Öldük sanıyoruz, belki de öldük
bu nasıl bir çılgın koşmak iki boyut arasında
bir hiçliğe doğru bu
nasıl bir dörtnala at sürmek
Hayali ile gerçeği arasında kaldık her şeyin
oysa bir güzel sevişsek kayısı tüylü bir vadide
yağmayan yağmurlarda ıslandık sanmasak
N'olurdu bir ekmek gibi bölüşsek yalnızlığı
n’olurdu nasıl
sevişeceğimizi hiç unutmasak,
uzun uzun öpüşseydik
fesleğen kokulu bir ağızla
İteklenmesek kimsenin
kimseyi sevmediği bir yere
taşımasak bitmiş
aşklar mezarlığı bir kalbi
üstümüze zorla dürülen bir kara geceyi örtmesek
Bahçelerde ölümsüz dolaşan kelebekler olsak
neden öldük, neden ölüyoruz, neden daha da öleceğiz
de gülmesini bilmeyen bir çocuk olmasaydık keşke
Tanrı'nın bizi
sevmesi için bir neden söyleyin önce