heybet akdoğan heybet akdoğan

Mağlubu Olduğum Toprağa Sızıyorum

yitik ömürler bırakıyorum 

geçip gidiyorum ıssız şehirlerden

uzak yolların yorgunluğuyla

tükendi desem adresler

kim alır beni eşiğine


yeryüzünün misafirlerinden

gürültüler uğulduyor kulaklarımda

rüzgâr yönünü unutuyor

yağmur mevsimini

sabahıma serilen serap

bozgunlara bırakıyor beni

gün ikindi vakti

yaşamak denilen nicedir bu yalnızlıkla

akşama varmadan 

ölesiye doyuyorum

kirletilmiş dünyanın katran kalabalığına

hiçbir nehre akmamış suların arınmışlığıyla

geçmişimden soyunarak

mağlubu olduğum toprağa sızıyorum

bir tohumla

bir avuç suyla


hasretim ufalıyor taşı

gözyaşlarım eritiyor 

erimez denilen dağların karını


varılması yeniden dönüş

uzak yolculukların diliyle 

yeni bir adrese varıyorum 

irem elinden

yakına kapı aralamış bir işaret

tükenmiş dediğim yerden

ışıldıyor ruhumun karanlık eşiğine 

devamını oku