ebru asya ebru asya

K’ömür Kalemi

Ben...

Acıyı eskiden beri tanırım

Hür bir sandığa tıkarken yön bulmamış umutlarımı

Haylaz duruşlarımı özlerken bir vakit

Uslu hallerime alışamam ne yazık!

 

Yaşam manifesto hevesi çürür

Mimlenmiş şeffaf mürekkeplere

“Zor değil!” sanılırken herkesçe

Kanayan her gün doğumu

Batarken yaraları pelte pelte dökülen

Gecenin her vakti

“Unutursam!” korkusu yok hakeza

Bu denli ömrün son demine dek

Sevgiyi ömürle bir tutarken

 

Hesap tutmaz artık

Şu buruşuk yaşam defteri

Şu ucu mühürlü yazmaktan bıkkın

K’ömür kalemi

 

Aldırmaz heyhat!

Yürek yangınında

Tutuşmuş devri âlemi

Çaydan bahaneler

Kahveden muhabbetler silik

Hiç bilmediğim yerden sorular dürter

İç muhteviyatımı üstelik

 

Karlı-buzlu kışlar yaşarım temmuzun güneşinde

Uç uca eklenmiş acılı türküler

Hükmüm verildiğinde aykırı fikirle

“Yazın yağar kar başıma.”

Yanık havayı ağlatan bir bestede esrik


devamını oku