Hoş bir sada,
Gönülde iz bırakan bir kelam,
Bir gülüş ki yürekten kopan,
Bir dua, gecenin en sessiz vaktinde yükselen,
Bir vefa, zamana direnen…
Hoş bir hayat,
Ve ardından kalan hoş bir miras…
Ne beklerim ki başka?
Süleyman’a Belkıs gerekse de,
Ben gönlümün sultanına sadakat dilerim.
Musa’nın asası gibi güçlü bir inanç,
Yolumu yarsın karanlıkta…
Meryem’in İsa’sı gibi tertemiz umutlar,
Hızır gibi zamanında bir dost,
İlyas gibi sessiz ama daim yoldaş…
Asiye’nin direnciyle,
Zulmün gölgesinde bile ışıkla ayakta duran…
Zemzem kadar arı duru sözler,
İsmail gibi teslimiyet,
Kabe'nin ortasında İbrahim gibi tevhid yüklü bir duruş,
Ve Mısır’ın zindanlarında bile
Yusuf gibi asaletle bekleyiş…
Ben ne bir saltanat,
Ne de bir mucize isterim.
Bir kalp yeter,
İçinde Allah’a yönelen bir niyet olsun…
Ne beklerim ki başka?