kapıyı kapatır mısın, lütfen
veda şarkıları dinledik
gün, geceye yaslandı
biraz uykulu, biraz yorgun
karlı dağlar orada duruyordu
kibirli, zarif, soğuk
tanrının unuttuğu bir heykel gibi
bir kuş geçti gökten
kanatlarında küçük bir mektup taşır
-gibi aceleci
eloğlu titredi, ben titredim
kapıyı kapat dedim
hangi kapıyı dedi bulutlar
sonra bir sessizlik, bir sessizlik
rüzgarı dinledim, sustum
kuşlar yalnız da uçar, dedi biri
eloğlu muydu, bulut muydu, ben miydim
yalnızlık köşelere siner
sokak köpekleri gibi, dişleri keskin, gözleri çatık
eloğlu ne bilsin beni ne bilsin seni
geçmiş bir yumak gibi dönüp durur zihnimde
söylenmemiş sözler taş gibi ağır
söylense ne değişir ki
kapıyı kapatsam, rüzgâr susar