gör denilene a'maydım
yüzümü yıkadığım yalanlarla
aldanışların nabzını saydım
aynalarda ağrıdı gülüşüm
kendime baktığımda
özüme hiç alışamadığım
o yabancıydım
kavimler göçüydü yolculuğum
ümmi bir hakikatti insan oluşum
yine de duymadım
duayla göze nur saçan sesleri
asırdan asıra
kurumadı tenimdeki boşluğun teri
koştuğum yollarda sekti adımlarım
korkularıma adaklar adarken
putları deviren imandı
ibrahim'in yurdunda
gözyaşımı ateşle kurutacağım
her vakit yaratılıştır yaşam
gün bu yüzden tutuşur akşamın gelişine
tohumlar büyür
ziyasız toprağın göğsünde
çözülür efsaneler
açılır lahit kapaklar
benim varlık diye övündüğüm
kalbimdeki huzursuz beşer
tevhid'ten habersizlerin
âdem diye bildikleri
etten kemikten suretler