Bir yolculuk var
Hayalimde
Yakılmış anız tarlasından
Kaçan kuşların uçtuğu yöne doğru
Uzayıp giden ıssız toprak yollarda
Hemen bir ikindi sonrası
Kızıllığında
Öylesine
Alıp başımı gitmek var içimde
Tuz akı renginde uzayan
Bozkır düzlüğüne doğru
Yine
Çocukluğumdaki gibi
Saf ve günahsız
Adımlarla
Etrafımda
Kurumuş sarı otlar
Ayak yalın, baş açık
Yollara serilmiş çakırdikeni
Güneşin batarken kızıla boyadığı
Gölgesi serin
Kerpiç den evler
Mavi göğün de uçuşan ebabil kuşları
Dağılın hadi
Zihnimi yoran hoyrat düşünceler
Siz o zamanlar yoktunuz
Olmamıştı
Hayat böyle ruhsuz ve acımasız
İçime çektiğim kır çiçeklerinin kokusu
Acılarımı dindirir mi bilmem?
Çekin elinizi üzerimden
Vefasızlar
Ben
Sizsiz yaşamasını da bilirim
Anadolu'da
Kendi başına açıp solan çiçekler gibi...