zeliha aypek zeliha aypek

Yeryüzü İstasyonu

hoş geldiniz baylar bayanlar!
birçok kadın ve birçok erkeğin
var gücüyle birbirine benzediği 
                     puslu istasyonlara 
    hoş geldiniz!
oluşmakta olan sürgünlüğün terinden serpilen oyunlara 

incelikli başlangıçlarını özlediğiniz sessizlikleriniz
yorgun pencere çeker 
yıprak ray çeker

bir öğleden sonrası yol tabelalarına
karanlık bir istekle kapıyı açan trenlerde
siz hiç kendi boşluğundan 
sahipsiz köpek gibi kaçanı gördünüz mü?

sığdırdınız mı
üstüne bir ân bile düşünmediğiniz güzel
hüzünlerinizi bu trene?

baylar bayanlar!
bu üzgün trenin penceresinden dağlar akıyor dağlar
daha şimdiden duman duman duman 

(n’aber Arifiye Garı?)

siz gövdeler arası uyuklayadurun
               ben bir koşu
kışın biteceğini umarak sıralanan evlerin hizasında 
              camdan dışarı 
dakikalarımı parçalayayım 

dünyasal formüllerin ötesinde yaşıyormuşum kaç yazar
aşağı inmekle kalmak arasında 
ayaklarım üşüyor, güneş batıyor 
ne anlama geliyor etrafımı saran bu insan sürüsü,
bu ölü çayırlar, sisli ağaçlar tanrım?

ya bu ruhu küllerinin ardında parlayan kehribar gözler,
bitişikteki uyumlu kol? 

yola baktıkça önceki yol yaşamımızdan çekiliyor 
kasabalar peyda oluyor durduk yere 
akşam güneşine bakan
devinimin tohumları yatıyor
bavul dolu loş bir koridordan diğerine
koltuğu kötü çıkan sıradan yolcu
asırların seyyahı kesiliveriyor birden
türümüzü yeden küçük inançlar kaybediyor bizi
     bir vagondan diğerine 

-hiçbir şey gördürtmenin uzun kıvrılış tünellerinden 
ve inançtan yana eksiğimiz yok-

görüyorsunuz a tumturaklı yaşayanlar yığını!
birçok kadın ve birçok erkeğin 
var gücüyle birbirinin yerini doldurmaya çalıştığı
puslu istasyonlara
        çoktaaan vardınız!

devamını oku