yağmurların yetemediği
çöl susuzluğuydu ruhun
içini ısıtamazdı gün doğumları
çürümüş ettendi kalbin
sen kimseyi sevemezdin
beyoğlu sokakları gibi kokardın
cins cins türüm türüm
bakıp geçilesi
görmedik demiyelimden hani
renkliydi vitrinin ışıklı tabelalar gibi
jan janlı sözlerin vardı fiiliyata aykırı
yalancının mumu yanardı
tüm lilithler sizin evde yaşardı
bundandır bahçenizde çuha çiçekleri açardı
zambak zumbak dön arkana bir bak…