“vakte çelme takıyordu amansız hülyalar
bilmiyordu ki kifayetsizlik baş tacı
bilmiyordu ki kaç seans harcansa da ruhun rayihası bu kadar
açılsa da cihana engin kolektif dizgeler
çözülmüyordu bağı solgun bitkindi yürekler”
dedi içi yanıp da dilinin kilitli olmasından mustarip bir
bir bir…
boş ver gitsin…
anlatamıyordu
anlayamıyordu
anlaşamıyordu
en sonunda kendinden özür diliyordu
cancağızım
can özüm yorma kelimeleri
yorma dizeleri
küserler…
üzüldükçe üzerler
üzdükçe üzülürler
derttir bu
dize dize dize gelmezler
dize dize dizginlenmezler
gerek de yok zati
sermaye ne ki
yaşa gitsin
üslup hoş olsa da boş olmasın
niyaz bol olsa da coşturup yormasın
akışına aksın hayat
yer yardı kendini yükünden
gök daha bi dayandı
yer yandı kökünden
gök daha bi sızlandı
yer göğü bulmadı
gök yere inmedi
biri katmanlarını savurdu
diğeri bulutlarını yoğurdu
vazifeleri buydu
alayına dizelenirlerdi
olayına düzlenirlerdi
vazifeydi…