sevda kıdeyş sevda kıdeyş

Söz Ve İhsan

Beni kelimelere hapseden yıldızlı geceye
Asra
Yemine
Ve boşluğu 99 adı ile donatan sevgiliye
Kendini kaybedip şaşkın gezen sam yelinin savurduğu toprağım
Kalbim kıldan ince

Beni arayan bileklerimden tanır 
Soran bir ceket tutar sırtından vurulan 
Kendi getirdiği bedene 
Bakan el görür
Duyan her seferinde kavuşmak istediğim bana
Yeni tanımlarla zanlarla  
yüzümü çevirdiğim aynalarda kimliksiz bırakıp siler
Yaratılmışlığımı

Yalan bu dünyanın içinde yalan duymaya tahammülü kalmamış
Esirgenen her hakikat ihtiyacında alıngan ağlamış
göğün sözlerinden serptim üstüme
Gerçek üşüdüm
Boşuna yandım

Üçüncü cüzün yedinci sayfasında ilim öğreten
Ve her şeyi bilen Allah’tan korkun ünlemini
Kışın saklanan tohumlar sürünse yediveren 
Bir tel kirpik aksa
çoraklığı bitiverir ömürlerin
Bir taş yuvarlansa Mina’da bayramın birinci günü olur

Sandal ağacının güneşe çıkardığı şarkısı olmasa 
sincabın kuyruğunun nakışı
taziyeye gidilen kuşun cenazesi
kendini bırakan yaprak
okçular tepesi hamza yüreği
hatice’nin hediye ettiği yüz deve cömertliği
kevser suresi olmasa hep
akşamüstü kıyameti çöker

Ey sevmek
Senin ceplerinden çıkan kâğıtlarda neden hiçbir şey yazmaz
Beni uyurken uyandıran günün ilk sesi
soğuğa dayanan gülibrişim 
bünyamin’in babası
neden

O vakitler güller yürürdü
Acele ederdi tomurcuklar aşkına karşılık umarken
Başımın üstünde kalan dört parmağım
Dirseklerime kadar yürüyen su
Ömer’in uykusuzluğu
Kapıyı aralayan zevce 
Neden

devamını oku