Beni İstanbul gibi düşün
Sokaklarına benzet hatta
Gecekondu evlerdeki mutluluk gibi
Yaşlı teyzelerin yüzündeki çizikler,
Kararmış bir papatyanın kök salması gibi
Sokakta bir çocuğun çamurla oynanışı
Tozlu rafların içindeki kitaplar gibi.
Yıldızları düşün kayarken tuttuğun Dilek
Kiremitten çizilmiş mezarın kokusu gibi
Bir yazarın unuttuğu cümle
Elinde dolaşan kalemi
Yüzüne vuran ay ışığı
Nefesine yapışan nefret gibi
Semasını karartmış heykeli
Mürekkeple yazılan şiir
İnce cılız bir çocuk
Banka oturmuş bekler Sema’yı
Açsın güneş bitsin bu nefret bende
Bırak aksın mutluluğuna gözyaşın