şule yusuf şule yusuf

Ferah Feza

Bir ferah feza çalar

Küflü odalardan taze bir gelin esintisi geçer

Eski bir film sahnesinden Hacı Arif Bey seslenir

Nigar Kalfa bilmem yine ne fettanlık peşindedir

Küçük hanım, küçük hanım! Seslenişleri bir genç kız kalbini gurbete çevirir

İstanbulîn giymiş şık erkekler Fransa’daki son modayı konuşur

Mısır Çarşısından gelen bohçaları cariyeler bölüşülür

Devir değişir, ferah feza hicaza dönüşür

Sükûnlar sökün eder, makamlar değişir

Kalpler değişir, sevda dönüşür

Müzeyyen Hanım bir başka okur da 

Nedense Ahmet Özhan hep yeşil yeşil bakar

Yağmur ancak Emel Sayın yalvarırsa yağar parmaklar arasından

Kız İstanbullu değildir ona her yer Trabzon

Angara’nın bağları çalmadan başlamaz bitmez düğün

Ah dedem, ah efendim…

Çelebi katip olsa, kalem mürekkep 

Gerçeği yazamadı inan kiramen katipler

Dünyaya insan olup ineli Lucifer, hepimiz şeytansever

Anne basma entariler Gucci eli değeli trendler

Demet, gözümüze sokana dek bilmedik tektaşı olmayan neyler

Çal( sın)  o halde kapımızı da bilmem kaçıncı vur(gun) sayılır…


Resim:  İki Müzisyen Kız / Osman Hamdi Bey

devamını oku