Herkes çocukluk oyuncağını hatırlasın
Tekeri kırık kolu kopuk ama giden
Vakit geç olduğunda kalkmadan önce
İtekleyici bir güç gibi hareket eden anılarını
Yığılan ömrüne tazecik ekmek banıp
Otursun
Şehir kasaba mahalle ne varsa
En ücrası bile sayılır şimdi
Dünün tenhası zerre kayıt bırakmamış
Dönüşmüştür
Diyelim aynı kalan bir mekanın büyüğüsün
Ama büyüğüsün
Ona dön büyümeden önce bildiğine
Ve sor neyi bildiğini
Yol kenarı dolap lekesi dut neşesi
Bozulmuş radyo yıpranmış halı çağrılmış yüz
Kapı ardını hatırla önünü de
Ahşap hakkında hiçbir şey bilmediğini de
Çünkü yaşamaktır öğrenmek
Bütün çocukların ekmeğinin arasındaki aynı
lezzeti
Aynı suyu içilen kana kana
Aynı kalp çarpıntısını
Aynı dolu dizgin heyecanı da
Çıkarıver hatıra sandığından
Küseceğin vakitlerde
Bilmeden hata yapan
bilmeden seven
bilmeden kıran küçük elini
Ve büyük kalbini