İbrahim
resmi üniforma görmekten çok rahatsız olan sıradan biridir. Bir gün resmi
üniformalı biriyle karşılaşınca hemen oradan kaçmak ister ancak durumdan
şüphelenen polis memuru üç arkadaşı da içeri atar.
Ferhan Şensoy'un geçmiş filmlerinin birçoğu
gibi “Sistem” kimlik krizine girmiş bir film için mükemmel bir başlıktır.
Şensoy, diğer birçok komedi gibi gevşek ve saygısız bir tavır sergilemek yerine
daha dinamik ve gerçeklerle birçok kurumu rahatsız edecek riskli komedi dramayı
benimsemiştir. Yapımcılar ciddiye alınmak ve biraz da olsun iz bırakmak
istiyorlarsa başka hikayeler ile meşgul olmak yerine neden Pardon! gibi
dramatik eserlere kafa yormuyor?
Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin'in başrollerini
birlikte paylaştığı Pardon 'un bilindik mizah klişelerinin izinden gitmesini
bekleyebilirsiniz ancak Şensoy tarafından kaleme alınan ve Mert Baykal
tarafından yönetilen film, şüphesiz “Hayat tadını çıkarmak için değil, ona
göğüs germek için, yaşamayı bulmak için vardır” mottosunu ele almaktadır.
Uzun süredir asker kaçağı olarak hayatını bir
şekil devam ettiren fakat eniştesinin ihbarıyla askere alınan İbrahim, ilk
dağıtım izninde İstanbul'a çocukluk arkadaşı Muzaffer'i görmeye gelir. Geceyi
burada geçireceklerdir fakat üniformalı erkek görmekten aşırı rahatsız olan
İbrahim, manik depresif biri haline gelir.
İbrahim, bir gece otogarda polisle karşı
karşıya gelince sebepsiz yere aniden koşmaya başlar. Polis de şüphelenerek
İbrahim'i kovalar ve Muzaffer'in evinde bu iki şüpheliyi yakalar. Nezarette
dedektifler tarafından sorguya alınan ikili, bir de yok yere en yakın
arkadaşları büfeci Aydın'ın ismini verirler. Aydın, Taksim meydanında uzun
yıllar esnaflık yapmış, sevilen sayılan bir adamdır. Neler olduğunu anlayamadan
göz altına alınır ve son model işkence makinesi ile bütün suçları kabul eder.
İbrahim, arkadaşlarıyla beraber kendini mahkeme
salonlarından hapishaneye kadar uzanan bir yolculukta bulur. Neler olup
bittiğini anlayamadan cezaevine düşen üç arkadaşın akılları hep dışarıdadır.
Ama geride kalanlar yavaş yavaş kendi yollarını çizmektedir. Üç arkadaş birlikte
hiç beklemedikleri yargı sistemi sorunlarıyla karşılaşacaktır. Suçsuz
olmalarına rağmen 6.5 yıl hapis yatarlar ve sonunda “pardon” denilerek serbest
kalırlar. Dışarı çıktıklarında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Yanlışlıkla hapse düşen ve suçsuz olarak altı
yıl içeride yatan, bu süre sonunda suçsuzluğu anlaşılarak salıverilen bir
adamın başından geçen tutuklanma, soruşturma ve hapis sergüzeşti çerçevesinde,
ülkemizdeki adalet mekanizmasının işleyiş biçimindeki yanlışlar,
hapishanelerdeki uygulamalar ve insan hakları ihlalleri, kara mizah tarzında
anlatılıyor.