serhat köklü serhat köklü

Pil

Gideceğim! Güneşi olmayan bir ülkeye koşacağım yalınayak. Işıklı ve bozguncu sıcak aynalarda görünmek istemiyorum artık. Sarının kızıla çalan ürpertili göğsüne isyanım var. O büyük yuvarlak enerji tüm gerçeği, sırları biliyor. Geceli bir yere varmalıyım.

Gece hiç ihanet etmedi ki, o kötünün iyisi belki de. Islak kör kuytuların tadında bir grilik var onda. Karanlıkta çok daha rahat yürüyeceğimden eminim. Dahası var, çılgınca kan ve ter içinde kalıncaya kadar koşabilirim de… Sakın korkmayın, buna gerek yok. Gecenin zifiri tatlısında üşüsem de bir yerime bir şey olmaz. İnsan hiç iki kere düşer mi? Karanlıklar düşesinin semtinde bastonsuz yürüyenler her düşüşlerinde hemen kalkıyorlarmış, ben de kalkacağım… Daha önce düştüm çünkü ne demek olduğunu iyi biliyorum ve bilmek yetmese de!

Siyah matem mi, yas mı, yoksa bir protesto veya ölümcül bir isyan mı diye fısıldıyorum:
‘’Siyah bir gerçek!’’ olmalıydı, ihtimaller her zaman vardır!

Pil kokuyordu her yer, hiçbir şey olan karanlıksa her şey kokuyor ama onu asla! Belki de o yüzden çekici… Düdükleri çalınıyor kulağımda… Halbuki o güneş, o ışık, o iri su feneri yok muydu aslında!...

Bitti diyorum, bir güneş daha bitti, bir gülüş daha… Oysa gece yeni başlarken gündüzler hep aynı; ama geceler hep bir başka oluyor, olmak zorunda inadına…

Gecenin eflatun sırmalı yorganını çektim üstüme, uykusuz hınzır düş bekçisi, ah… Düşlerimi kılıçtan geçiren Bizans celladı seni! Neyse ki çok uzaktayım oralardan. Ama artık! Artık olduğu için de artık olana kadar çok acılar çektim, çok… Şimdi ise gözlerim kapanık… Açamam… Açarsam kendimi görebilir miyim ki? İhtimaller artık her zaman yok, mutluyum, mutluluk yetmese de…

Pil kokuyordu her yer, bir şeytani maske kadar sahtelik kokuyordu, artık korkmuyor ve korkmuyor!... 

Karanlığı seviyorum, var mı ötesi ha! Eflatun giysili, kauçuk hayallerden bozma ıssız bir yosma düş arıyorum, karanlığa ram oluyorum. Çünkü burada gerçek bir aşk bile gerçek bir rüyaya dönüşmekte… Bense apayrı bir ayrılığa başlıyorum, eski rindler gibicesine… Yorucu bir sevgiyle… Olsun, dinlenirim be! Oysa sevmemek tehlikeli bir ölümdür, asla dinlenemeyeceğin…

        Pil kokuyordu her yer… Şimdi kokmuyor, inan !..

devamını oku