Gelin Tanış Olalım
İsmini Yunus Emre’nin
“Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz”
şiirinden alan oyun, ilk olarak 2016 yılının yaz aylarında izleyici ile buluşmuş. “Tek kişilik türkülü oyun” olarak tanıtılan gösteri, Fırat Tanış’ın gerek ses tonuyla, gerek performansıyla seyirciyi bir saat yirmi dakika boyunca içsel yolculuğa çıkardığı, düşünmeye sevk ettiği etkileyici bir proje. Tek perdelik bir oyun. Yazan ve yöneten şu an aktif olarak akademik kimliği de bulunan Semih Çelenk.
“Gelin Tanış Olalım” Anadolu’nun kadim kültürünü dostluk, kardeşlik ve barış temaları ile tekrar hatırlatan bir “abdal” hikâyesi. Yazar, Yunus Emre ile başlayıp Pir Sultan Abdal, Nesimi, İbrahim Hakkı, Âşık Veysel ve Karacaoğlan gibi değerlerimizin şiirleriyle, deyişleriyle zenginleştirdiği anlatıyı türküler ile harmanlıyor. Arkada harika bir orkestra bulunsa da Fırat Tanış bir âşık edasıyla alıyor püsküllü bağlamayı eline ve “Dostum Dostum” diyor. O “Sensiz dünya malın neylerim dostum” dedikçe, izleyici günümüz dünyasında ne çok şey kaçırdığının farkına varıyor tahminimce.
Son derece yalın olan sahne tasarımı, iki adet spot lambadan oluşuyor. Siyah arka fonda, çok sade beyaz bir kostüm ve grimsi (ak) saçları ile zaman tünellerinde çıplak ayaklarla dolaşıyor oyuncu. İnsanın ilk önce kendisi ile olan ilişkisini gözden geçirmesini sağlıyor. Sonra, yerkürede ne durumda olduğu gerçeği ile yüzleştiriyor. Herkeste bıraktığı etki farklıdır fakat bence son durak “kendine varış” oluyor. Keyifli ve dokunaklı bir terapi ortamı da oluşturmuş dersek, artı bir kazanımdan bahsetmiş oluruz. Neredeyse pandemi yasaklarına kadar sergilenen eser, tekrar gösterime girer mi bilinmez fakat tiyatro tarihinde ve tiyatro severlerin dimağlarında önemli ve unutulmaz bir yere sahip olmuştur. Emeği geçen herkesi kutluyoruz…