emel akbaş emel akbaş

Çarşamba Ateşi: Geleneğin İçinde Yeni Olanın Filizlenmesi, Bir Ailenin Geleneksel Değerler Üzerinden Yaşadığı Çatışma

چهارشنبه سوری
“Sansür karşısındaki sanat, bir taşın yüzeyindeki su gibidir; su, döner dolaşır yolunu bulur.” Asghar Farhadi Tahran’ın yoksul bir bölgesinde yaşayan Rouhi adlı kadın, şehrin merkezinde bir dairede temizlikçi olarak işe başlar. İş için eve gittiği ilk günün sabahında evde bir çocuk sahibi olan Mojdeh ve Morteza çiftinin kavgalarına tanık olur. Mojdeh garip tavrıyla Rouhi’nin dikkatini çekmektedir. Kıskançlık krizleri içinde debelenen Mojdeh, kocasının aynı apartmandaki bir kadınla kendisini aldattığına inanmaktadır. Rouhi sadece para kazanmak amacıyla geldiği evde kendini kıskançlık krizleri ile birlikte başlayan gergin tartışmaların ve tuhaf olayların içinde bulunur. Evin içinde Rouhi’nin hiç de alışık olmadığı biçimde bir hâkimiyet savaşı verilmektedir. Tahran'ın fakir mahallelerinden birinde yaşayan Rouhi’nin çalıştığı üst tabakadan ailenin evinde yılbaşından hemen önce- ilk iş gününde- sadece çalıştığı ev değil şehir de hareketlilik kazanmıştır. Hızla akıp giden olayları sakin bir şekilde adeta bir izleyici gibi takip etmekle yetinir. Filmde, Farhadi’nin sonraki filmlerinde sıkça rastlayacağımız tematik konular işlenmektedir. Sınıflar arası gerginliğin yanında aile ilişkilerinin çok boyutlu yönünün de anlatıldığı film, İran’ın toplumsal atmosferini de dolaylı yoldan yılbaşının hemen öncesinde kutlanan “Çharşembe-i Sûr-i” gecesi aracılığıyla göstermeyi tercih etmiş ve bir yandan kadın erkek ilişkilerinin gerginliğine dikkat çekerken diğer yandan da ülkenin önemli bir geleneğine kamerasını doğrultmuştur. İnsanın kendisine ve çevresine söylediği yalanlarla sarmalanmış bu hikâye örgüsünü ise Farhadi’nin sinematografisinde baskın bir şekilde kendine yer bulmuştur. Filmde, erkek egemen anlayışta erkek karakterlerin kadın karakterler üzerindeki tahakkümünün yanı sıra, kadın karakterlerin de zayıf durumdaki diğer kadın karakterlere uyguladığı tahakküm açıkça görülmektedir. Nişanlı olan genç çift Rouhi ve Abdolreza’nın motosiklet yolculuğuyla başlıyor film. Nişanlısı kendisini bıraktıktan sonra bir şirkette gördüğümüz Rouhi, gittiği dairede genç bir adam olan Morteza’nın telefon konuşmasına şahit olur. Adam gittikten sonra Morteza’nın karısı Mojdeh gelir ve çift tartışmaya başlar. Kocası gittikten sonra garip tavırlarıyla dikkat çeken Mojdeh, Rouhi’yi çekmeceyi karıştırırken görür ve ona parasını ödemeyi teklif ederek evden gitmesini ister. Mojdeh kısa bir süre sonra Rouhi’nin arkasından giderek ona kocasıyla ilgili birtakım sorular sorar ve ondan bulunduğu dairede kuaförlük yapan Simine’den randevu almasını ister. Rouhi’nin ev işleriyle meşgul olduğu sırada genç kadının kardeşi gelir. Kadın, kardeşine kocasının kendisini aldattığını söyler. Randevu saati geldiğinde Simine’nin dairesine giden Rouhi orada da birtakım olaylara tanık olur. Mojdeh ise Rouhi’yi kuaförde neler olduğuyla ilgili sorguya çeker ve şüpheleri nedeniyle genç kadından bilgi almaya çalışır. Daha sonra Rouhi’ye küçük oğlunu okuldan almasını, kendisinin biraz uyuyacağını söyler. Rouhi okula gittiğinde, Mojdeh de şüphelerine yenilir ve Rouhi’nin çarşafını alarak kocasının iş yerine gider. Tesadüf eseri karısını gören ve öfkelenen Morteza ise karısına sokakta şiddet uygular. Mojdeh eve gelir ve sinirleri bozulmuş bir şekilde oğlu Amir Ali’yle tartışır bu sırada eniştesi Ahmad ve ardından kocası eve gelir. Bir defa daha kendi aralarında tartışmaya başlarlar. Mojdeh, diğer kadınla ilgili şüphelerini dile getirse de Morteza bunu kesinlikle kabul etmez. Çharşembe-i Sûr-i geleneğine göre gece ateş yakıp eğlenen insanların arasına katılan Morteza ve oğlu Amir dışarı çıkarır ve Rouhi’yi de evine bırakmayı teklif eder. Beraber evden çıktıktan sonra eğlenilen alana giderler ve Morteza işi olduğunu söyleyerek oğlunu ve genç kadını yalnız bırakır. Sonrasında bir arabada görülen Simine ve Morteza’nın konuşmaları aslında bir ilişkileri olduğu sonucunu ortaya koyar. Birtakım olaylardan şüphelenen Rouhi, Simine ile Morteza’nın arasında bir ilişki olduğu anlar ve Amir’i eve götürdüklerinde Mojdeh ile konuşmak ister fakat o sırada Morteza içeri girer ve gördüklerini anlatamaz. Tekrar arabaya bindiklerinde bu defa Morteza, Rouhi’ye bir takım sorular sorar ama istediği cevabı alamaz. Simine ile aralarındaki ilişkiyi bildiğini hisseder. Rouhi bu konuşmadan rahatsız olur, arabadan iner ve kendisini bekleyen nişanlısının yanına gider. Çarşamba Ateşi filminde toplumsal cinsiyet bağlamında düşünüldüğünde, başroldeki karakterin çalışan bir kadının tanık olduğu olaylar karşısındaki tutumu ve para kazanmak için gittiği evde kendisine yapılan muamele üzerinden sınıf ve cinsiyet çatışması birlikte işlenmiştir. Bir yandan ev sahibi tarafından pek de iyi bir bakış açısıyla karşılaşmayan karakter kentli bir kadın tarafından aşağılanır ve negatif bir öteki algısı yaratır. Ancak ve ancak kentli kadın, kendi çıkarı doğrultusunda hareket ettiği andan itibaren alt sınıftan olduğunu bildiğimiz kadın karakteri tekrar evine alma kararı alacaktır. Genel olarak çocuk bakımı ve ev işleriyle ilgilenmesi beklenen ev sahibi kadının çocuğunu alması için yeni tanıdığı bir kadını okula göndermesi de İran toplumundaki cinsiyet rolleri açısından yapılmaması gereken bir durumdur. Topluma göre bir kadın ne olursa olsun üzerine düşen rolleri eksiksiz bir şekilde yapmalıdır. Filmde bağımsız, sert ve geleneksel yapıda olan bir insan olarak görülen erkek karakter ise, karısına karşı bu özelliklerini sergilemekten çekinmez, bir başka kadınla beraber olabilmek için toplum kurallarını hiçe saymış ve yasak ilişki içerisinde olduğu kadının yanındayken kendisine atfedilen tüm erkeklik rollerinden sıyrılmış durumdadır. Filmin bir diğer sahnesinde ise yemek yapma görevini yerine getirmediği için karısına şiddet uyguladığını söyleyen, oğluna erkek adam olanların ağlamaması gerektiğini salık veren bir erkeğin, beraber olduğu diğer kadının yanında aciz, gözyaşı döken, fedakâr bir insana dönüşmesi toplumsal cinsiyet rollerinin kimi zaman yer değiştirdiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Yasak ilişki içinde ki kadın ise toplumda yalnız bir kadın olarak yaşamanın zorluğundan bahseder. Eve yardıma gelen kadın karakterin ise diğer bir apartman görevlisi kadınla konuşmasında kadın olan tarafın evlilik hakkındaki olumsuz yorumları dikkat çeker. Filmdeki kadın karakterlerin genellikle erkeklerin kontrolünde bir yere gittikleri görülür. Başroldeki kadın karakter filmin ilk sahnesinde nişanlısının motorunda son sahnesinde ise ev sahibi erkeğin arabasında görülür. Ev sahibi kadın karakterin tek başına kocasının iş yerine gitmesi şiddet görmesiyle sonuçlanır. Bu noktada kadınların gözetilmesi, korunması gereken varlıklar olarak gösterildiği gözlemlenir. Filmdeki kadın karakterlerin, erkeğin bilgiye ulaşmasını engellediği de söylenebilir. Ev sahibi erkek karakter eve gelen yardımcı kadından istediği ya da beklediği cevabı alamaz ve bu durum karakteri son derece rahatsız eder. Kadınlar, erkeklere engel çıkaran bir konumdadır. Film de ilginç olan nokta ise erkeğin hem yasak bir ilişki içinde olması hem de karısıyla olan evliliğini bozmayı istememesidir. Kocasının başka biriyle olduğunu düşünen kadın karakterin de evliliğini bitirmek gibi bir niyeti olmadığı aşikârdır. Eve gelen yardımcı kadın da, kendince, son derece iyi durumda olan bir evliliği kurtarmak için yalan söyler. Bu da cinsiyet rollerinin kanıksanmışlığını gösterir. Toplumsal cinsiyet kodları öyle bir şekilde tezahür eder ki kadın kocasının evi terk etme ihtimaline karşı, kendini gizleyerek kocasının iş yerine bile gider.

devamını oku