Olması gerekenlerin ötesinde
Ve ardında gerçek dağların
Saklandım bir hayale
Hayalimde,
Sicimden bir gerçeğe...
***
Gerçekler,
Can yakar oldu.
Gerçekler,
Oyundu en iyi rol çalınan...
Gövdesi çelik zırhlı bir kapım vardı
Şeffaflaştı günden güne...
Aralandı sırlarım
Yaralandım,
Farkındayım...
***
Bu saklı dağın ardında
Yaşansın tüm yaşanacaklar,
Benim tatlı hayallerim var burada
Gerçeklerin,
Yanında yalan kaldığı...
Yanakları kırmızı,
Dudakları sımsıcak,
Bakışları karalı...
Nefes kesmiş öperken yangını
Ellerine işlemiş nakış gibi,
Her parmağında ayrı...
Bir bakış atmış gözbebeğine
Sanki Ali kılıcı
Bir bakmış ki derinden
Yangın aldı kıvılcımı birden...
***
Bırakın beni,
İşte bu güzel dünyamda
Gerçeklerin aldatmacası uzağımda yansın...
Bense kalsam bir ömür burada;
Bu kokuyu içsem,
Bu nefesi çeksem,
Alsam başımı gitsem bu şehirden
Yeniden başlasam,
Yaşadığım bu şiirden...
***
Gerçekler sizin olsun,
Hayaller benim...
Almayın beni aranıza
Kanatmayın yaramı
Çalmayın kapımı
Sakın!
Bırakın,
Ben içime gömüleyim...
Kırmızı yanakları öpeyim
Siz gerçeklerinize sarılın,
Bense ‘güller dağıtayım’ içimde;
Kadife yapraklı,
Daha çiğleri düşmemiş üzerinden
İki bûseyle buluşmuş,
İki şiir arasında kurumuş...
‘Güller dağıtayım’
Hem pembe
Hem kırmızı...
Bülbüllere aşkı yaşatan
O satırları yazayım
Almayın beni aranıza.
Bırakın bana Kaf Dağı’mı
Bırakın yaşayayım,
Tahayyül kitabımı...