muzaffer uzunoğlu muzaffer uzunoğlu

Son Kuşak: Z

Kuşak kaç yılda bir değişir? Bilim insanları farklı görüşlere sahip olsa da genel olarak her 15 yıl bir kuşak dönemi olarak tanımlanıyor. Buna göre şu anda hayatta olan altı kuşak var. Alfa kuşağı adı verilen “bebe”leri saymazsak en genç kuşak onlar: Z.

Epeydir farklı meziyetleri anlatılan bir nesil Z kuşağı. Bazen bu çocuklara öyle yakıştırmalar yapılıyor ki zannedersiniz bambaşka bir insan türü neşet etti ve dünyayı güllük gülistanlık bir yere taşıyacaklar. Bu beklenti çocukların omuzlarına koca bir yük.   

Evet, Z kuşağı farklı bir nesil. Önceki dönem gençlerinden farklı nitelikleri var. Teknoloji ile iç içe. Onu iyi kullanıyor olmanın sonucu küçük beldelerde yaşıyor olsalar dahi günceli yakından takip etme imkânları var. Sosyal medyanın etkisiyle hem standartları daha iyi akranlarının hayatlarından hem de başka dünyaların varlığından haberdarlar. Bu onların ufuklarının açıklığına vesile.

Özgüvenleri çok yüksek. Hatta bazı Z’ler, kendilerinin başaramayacakları bir şey olmadığını iddia ettiği de vakidir.  Sosyalleşme ve iletişim konusunda cesurlar. Alışılmışın dışına çıkmak, farklı ve yeni şeyler denemek, kreatif düşünce belirgin özelliklerden.

Dimağları oldukça açık, idrakleri pek kuvvetli, istedikleri takdirde çabuk kavrıyorlar. Net duruşları var, akıllarına yatmayana itiraz ediyor ve hemen her şeye aklî izahlar istiyorlar. Haksızlıklara tepkili olduklarını da söylemeliyiz.

Güzel meziyetler bunlar. Fakat şu hususu göz ardı etmemek gerek: Her devrin, yaşayanlarına sunduğu birçok kolaylık var. Dünyada bu sene, geçen seneye kadar üretilen tüm zamanların bilgi toplamından daha fazla bilgi üretildi. Ve bu durum bundan sonraki yıllarda da katlanarak devam edecek. Nihayet dünyadaki değişim ve insanlığın istifadesine sunulan bilgi havuzu, ortaya çıkan teknolojik gelişmeler istifade edicilerine yeni nitelikler kazandırıyor. Z kuşağının evvelkilerden farklı bir formda oluşu, bilinçli bir tercihten ziyade dünyanın geldiği noktayla alakalı. 

Bunlarla birlikte Z kuşağı henüz test edilmiş değil. Müdahaleye ve yönlendirmeye kapalı olduklarını düşündüğümüzde belki de kontrolsüz, keyfî bir nesil geliyor da olabilir. Z kuşağını çok ciddiye almalıyız ama onları dünyanın beklediği nesil, tüm kötülüklerin ortadan kalkmasına vesile olacak insan topluluğu olarak algılamak da doğru değil. İnsanlığın yüz yıllardır biriktirdiği problemlerin çözümü olacak bir nesil olduğunu düşünmek ise ayrı bir safdillik olur. 

Her ne kadar haksızlıklar karşısında sesini yükseltebilen bir jenerasyon gibi gözükse de üç beş yıl sonra 20 kişinin istihdam edileceği bir işe binlerce kişinin başvurduğu bir yarış ortamında nasıl reaksiyon gösterecekleri, torpile, kayırmaya tevessül edip haksızlıklara sebep olma durumuna düşüp düşmeyeceklerini bilmiyoruz. 

Elbette 20-30 yıl sonra dünyayı onlar yönetiyor olacak. Bu, diğer kuşaklarla girdikleri rekabeti üstün yeteneklerinden dolayı kazanmış, liyakatli bir nesil olmalarından değil tabii. Zira 15 yılda bir kuşak değişiminin tezahür ettiğini düşünürsek şimdilerde en olgunları üniversite çağında en küçükleri ilkokul öğrencisi olan Z kuşağı, bundan iki kuşaklık bir vakit sonra orta yaşlı bir kuşak olarak normal yollarla idareyi ele alıp dünyayı yönetiyor olacak. Önceki kuşakları olan Y kuşağı orta yaşın üzerinde, bir öncesi olan X kuşağı zaten ıskartaya çıkmış ölmeyi bekliyor olacak. X kuşağının öncesindekiler de zaten toprağa karışmış kemikleri sızlayacak.  

Hodkâmlık seviyesinde benmerkezci bakışları var. İradi olarak keyif ehliler. Devrin en yanlış tanımlanan olgularından biri olan özgürlük anlayışları hudutsuz.

Z kuşağının ekseriyeti ya az okuyor ya da hiç okumuyor. Uzun anlatılardan ziyade rafine edilmiş, kullanıma hazır bilgiyi tercih ediyorlar. Kendi analizlerini yapma yerine analizlerden analiz seçiyorlar. Hazıra talipler. Pratik bir nesil! Daha ziyade internet tabanlı uygulamalardan bilgi ediniyorlar. TV izleme yerine dijital platformlardan istediklerini 2X hızında izliyorlar. Hoşlarına gidenleri geri sarıp yeniden seyrediyor, gereksiz gördüklerini atlıyorlar.

Tabii bilemiyoruz, şimdilerde böyle bir şey mümkün gözükmese de onların neslinin söz sahibi olacağı dönemin gerçek hayatında istemediklerini yaşamadan atlama, keyif aldıklarını tekrar tekrar yaşayabilme imkânı olabilecek mi? Öyle olmadığı takdirde medya oynatıcılarındaki alışkanlıkların dünya gerçeklerine uyarlanamaması nasıl bir sonuç doğuracak acaba?

Yaşları itibariyle şimdilerde evde evlat, okulda öğrenci olarak hizmet edilen grubundalar. Yaşam döngüsü içinde yarın hizmet götüren pozisyonuna geçtiklerinde nasıl bir performans gösterecekler? Bu kreatif, özgün ve alabildiğine özgürlükçü tarz o zaman nasıl bir hayat inşa edecek? 

Dünya gittikçe kötüleşen bir yer. Umarım bu çocukların dünyası bugünleri aratmaz. Bencillik derecesinde faydacılar. Bu onarılmazsa korkarım ki çıkarcı bir hâl alacaklar. Ne demek istiyorum? Kendilerine fayda sağlayacak tercihleri ve durumları onaylama kurnazlığı evresini aşıp -öncüllerinin yaptığı gibi- keyiflerinin ve tercihlerinin hayat bulması için her yolu mübah görme ve birçok illegaliteyi uygulama üçkâğıtçılığına varabilir işler.  

Peki, olumsuzluklar düzeltilebilir mi? Kötücül yorum şu: Hayır! Bu “hayır”ın tek sebebi onlar değil. Çok az kişi bu aksaklığın farkında ve bu durum çok az kişinin umurunda. Bu tamir ve tadil işlemini yapacak formasyonda kişi sayısı da çok az. Çünkü insanlık en oportünist dönemini yaşıyor. Bilhassa bu jenerasyonun müdahaleye ve yönlendirmeye kapalı olduğunu unutmamak gerek. Dahası bu müdahaleye kapalılık kendi kendini motive ediyor ve onları dokunulmaz kılıyor. Toplumun bir kısmı bu dokunulmazlığı onaylıyor ve destekliyor.

İyimser yorum da şu: İnsan evrilir, değişir. Bu değişim iyiye de olur. Onların yabanıl pek çok alâmetifârikası var evet. Öncekilere benzemeyen bu alâmetifârikalar, Z kuşağını ciddiye alan, farklılıklarını gören ve en az onlar kadar donanımlı ellerle ehlileştirilerek hayatın realitelerine entegre edilebilir. İkna edilmeleri için mantıklı ve eksiksiz izahlar üretildiğinde, onlar için mesai harcanıp zaman sarf edildiğinde neticeye varılabilir. Oldukça pragmatik düşünen bu nesil işine yarayacak şeylerle ödüllendirilirse beklentilerinize cevap verebilir.  

Zihinlerinde örgüledikleri ütopik istikbal henüz gelmediği için sınanmadılar. Meziyet ve eksikliklerle dolu bu çocukların neye evrilebileceğini şimdiden söylemek açıkçası zor. Ama şunu unutmamak lazım: Hayat öğretir, öğrenmemede inat edip öğrenmeye direnilirse branşında iyi ama sert öğreticiler bularak öğretir, mutlaka öğretir.

devamını oku